"Biz mi bombaladık lan Emniyet'i darbe gecesi? Biz mi yıktık buraları? Bizi darbeden önce Köpek Eğitim Merkezi'ne sürmüşlerdi. Köpek mamalarının tadına bakıyorduk amirimle köpekler ishal olmuştu nedenini anlamaya çalışıyorduk. Bir baktık havada jetler uçuyor Gölbaşı'na dibimize bomba yağdırıyorlar."
Ankara Emniyeti'nin Cinayet Bürosu'nun aykırı başkomiseri Behzat Ç. öfkesinden yorgun düşmüş yine hayalet gibi dolanıyor ortalıkta. Tabii Hayalet'le ve Akbaba ve Harun'la beraber... Bazen de Cinayet'in kızı Seher'le Cinayet'in kedisi Gaspi'yle beraber...
Sıvasız duvarlı gecekonduda pavyonda işkembecide oto tamirhanesinde dükkânda şık bir ofiste tekkede Millet Bahçesi'nde adliyede hastanede nezarethanede mezarlıkta ve tabii sokaklarda cinayetlerin ve nice cürümlerin izini sürüyor Behzat Ç.. Umutsuz serkeş pejmürde... Bazen de olanca dehşetine tezat "basit tatlı ve hüzünlü" insan hikâyelerinin içinde geziyor.
Emrah Serbes'in bir fenomen olan Behzat Ç.'si Çekiç ve Gül'de bu defa öyküleriyle "ortamlarda" kol geziyor.