Kitabın ilk 128 sayfasında edebiyat öğretmeni Talia Demirer ve hakim Sırrı Doğan Demirer çifti doğup büyüdükleri şehir Edirne'nin 1930'larda ve 1940'lardaki İkinci Dünya Savaşı'nın yokluk yıllarındaki durumunu çiftçilik ve memuriyet ile geçinen ailelerinin aile büyüklerinin Balkan Savaşı ve daha öncesini de kapsayan ilgi çekici hikayeleri ekseninde anlatıyorlar.Kitabın büyük bölümünde ise çiftin aile albümlerinden portreler gündelik yaşam fotoğrafları var. Bu eski fotoğraflar bu kitaba basılmaları ile çoğu artık hayatta olmayan aile yakınlarının anısını onurlandırmaktan öte o fotoğraflardakilerin Cumhuriyet toplumunun belirli duraklarında yer almış olduklarının da bir resmi oluyor ve bu kitap ile ortak kamusal hafızanın fotoğraf kolleksiyonuna eklenmiş oluyorlar. Öte yandan kitapta Demirer çiftinin 1960'lardan 1990'ların ortalarına kadar devam etmiş Anadolu'da-ki öğretmenlik ve hakimlik yılları da çok önemli bir yer tutuyor. Çalışma hayatlarını geçirdikleri Edirne Şiran Gülşehir Kiraz Tire İzmir ve Ankara'ya ve tanık oldukları 1960 1970 ve 1980 darbelerine dair ilginç anıları ve gözlemleri ve 1960'larda Anadolu'da memur olmak ve taşra hayatı üzerine anlatımları var.Kitapta bu fotoğrafların her biri anılardan yapılan alıntılar ve açıklamalar eşliğinde sunuluyor. Hasılı bu fotoğraflar onları değerli yapan tarihleri ve kişisel hikayeleriyle artık aile albümlerinde unutulmuş fotoğ-raflar gibi dilsiz ve sessiz de değiller. Geçmiş hayatların kanlı canlı tanıklığını yapıyorlar.Bir başka deyişle bu anılar ve fotoğraflar artık özel aile anıları ve aile fotoğrafları değil kollektif ilgi ala-nımıza giren tarihi kaynaklar oluyorlar. Artık günümüzde gündelik yaşam fotoğrafları ile aile albümleri geçmiş hayat pratikleri sıradan insanların gündelik yaşamları ve yaşam koşulları dönüşmüş veya yok olmuş meslekler zanaatlardan bahsetmeleri ile sonraki kuşakların faydasına saklanması gereken kültürel miras varlıkları olarak değerlendiriliyorlar.