Sovyetler Birliği dağılırken 13 birlik cumhuriyeti bağımsızlığına kavuştu. Bu esnada Karadeniz'in doğu kıyısında yer alan Abhazya ÖSSC Gürcistan toprakları içinde bırakıldı. Bu gelişme sonrasında Abhazya yönetimi Cumhuriyet'in statüsünün yeni gelişmelerin ışığında ele alınması gerektiğini söyleyerek Tiflis yönetimini masaya davet etti. Fakat aldığı cevap mevcut statüsünün de ilgası ile hemen ardından 1992 yazında Gürcistan ordusu tarafından işgal edilmek oldu.
Abhazlar 13 ay süren direnişlerini zaferle taçlandırmayı başardı. Ancak nüfuslarına oranla büyük zayiat verdi. Yok oluşun eşiğinden dönen bu mazlum halkın 30 yıldır sarmaya çalıştığı yaraları hâlâ kanıyor.
Savaşı bizzat yaşayanlardan birisi de elinizdeki kitabın yazarı Anatoli Lagulaa.
Lagulaa uzun hikâye olarak kaleme aldığı yaşanmış bir olayla okurlarını o korkunç günlerin atmosferine götürürken bir taraftan bu küçük halkın çektiği acıların daha iyi anlaşılmasını sağlıyor; diğer taraftan da barışın değerini iliklerimize kadar hissettiriyor.