Muhammed Bessam eliyle Ebu Kemal'i göstererek yüksek bir sesle:
"Ey Ebu Kemal!" dedi. "Ey çocukluğum ey gençliğim ey anne ve babamın kucağında uyuduğu toprak ey hatıralarımın mahzeni şimdi seni aklı ve kalbi hüzünden uyuşmuş şekilde terk ediyorum. Seni yıkacak korkunç savaşlarla baş başa bırakmak zorunda kalıyorum senin kucağında uyumak varken ben sabahı belirsiz bir yolculukla uzak topraklara kaçmak zorunda kalıyorum." dedi.
Gruptakiler bu hüzünlü vedalaşmayı gözyaşları içinde izlediler ve bu son kez baktıkları Ebu Kemal'e sırtlarını dönerek yürümeye devam ettiler.