Dokuz numaralı perondan kalkan otobüs uzaklaşıp gözden kaybolana dek arkasından el salladı. Eli havada asılı bakışları donuk öylece kaldı bir süre. Sonra eldivenlerini çıkartıp çantasına koydu. Yüzünde incecik bir gülümseme belirdi onları tutarken. Hikâyeyi başlatan kar tanesi desenli tığ işi bu vizon rengi eldivenlerdi.
İhtiyar satıcı yine elinde iki çift eldiven ağır ağır dolanıyordu kalabalığın arasında. Eve döndüğünde ne yapacağına o an karar vermişti. Her şey bekleyebilirdi nasıl olsa. İhtiyar satıcının resmini çizecekti önce. Soğuyan ve kararan havaya rağmen yarım saat daha kalmıştı onu izlemek için. Hayâlinde başı sonu farklı birçok hikâye kurdu onunla ilgili.
Her biri gerçek olabilirdi ya da hiçbiri.