Satışı psikolojiden psikolojiyi bedenden bedeni insandan insanı tüketimden ayrı ele alan bir yaklaşım başarıya ulaşamaz. Dolayısıyla işletmeler satışlarını artırmak için bütüncül bir yaklaşımı uygulamak durumundadır.
Bu bütüncül yaklaşım ise diğer satış yaklaşımlarına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bütüncül yaklaşım satış sürecinde aktif olan tüm faktörlerin karşılıklı ilişkisine dayanmaktadır. Bu ilişki ise satış hedeflerinin gerçekleşmesi için tüm faktörlerin kendi aralarında olan etkileşimini esas almaktadır.
Biyopsikososyal yaklaşımdan hareketle satışçıların satış sürecindeki başarıları onların müşterilere bir psikolog gibi yaklaşmasına bağlıdır diyebiliriz. Bu yaklaşım ise satış sürecini biyolojik psikolojik ve sosyal etkenler olmak üzere üç faktöre ayırmaktadır.
Böylece tüm faktörler ayrı ayrı incelenerek sürecin bütününe odaklanılmaktadır. Günümüzün rekabet koşullarına göre satışçıların müşteri ile daha iyi bir iletişim sağlaması onların birer psikoterapist gibi yetiştirilmelerini bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu zorunluluk işletmelerin globalleşen piyasalarda rekabetin zor koşullarına uyum sağlayabilme mücadelesidir.