"Sevgiyle bakmayı kaybetmediğiniz sürece hep mutlu olacaksınız." derdi Fatma'm ve sonra eklerdi: "Ben size koşulsuz sevgiyi öğrettim sizden de beklediğim budur. Her sevgiyle baktığınız şey de sevgiyle gelmeyecek size ama sonunda kalbiniz hep mutlu hissedecek. Hem mutluluk dediğin yemyeşil bir köy masmavi gökyüzü varsa yanında pamuktan bulutları.. Kahkaha atacağın yoldaşların yanındaysa değme keyfine."
Yalnızca sevgi hissini değil daha pek çok hissel temelimiz onun şen sesinde atıldı. Mesela yaz biter mevsim dönerdi kışa.. Mevsimlerden bile öğrendiğim hisler oldu sayesinde kışın kar yağardı ve başlardı Fatma'm: "Ne güzel yağıyor diyorsunuz da kızım onca hayvan var sokakta bir sürü de evsiz insan. Ne bileyim yağsın su olsun toprak olsun can olsun tabi ekinlerimize kaynak olsun da kimse de üşümesin be yavrum." diye titretiverirdi kadife sesini. Gözleri dolar ve "Ben çocukken" diye başlardı o kalbimi sızlatan anılarına.