70'li yılların sonlarında yoksulluk ile mücadele eden bir ailenin en büyük kızıydı Nihal. Yoksulluğun pençesine düşmüş hayatlar her zaman gözyaşıyla yıkanmaya mahkûm olmuştur. Yoksulluk nedeniyle en küçük kardeşini kaybetmenin ardından Nihal'in acılara göğüs gerdiği hayat gözyaşlarının avuçlarını ıslattığı bir sabah kız kardeşi ile İzmir İshak Bey Yetimhanesine bırakılmasıyla başlıyor. Bu yetimhanede kuracağı dostluklar yetimhanenin uzun camlarından sızan yağmur sonrası çıkan güneş gibiydi Nihal'in dünyası için. Evlatlık verilmesi ardından bu yağmurlu dünya kapılarını portakal kokulu bir bahçede aşka açtı. Şiirlerle başlayan aşk 80'lerin başında zorlaşan yıllara dönüşürken yetimhanede edindiği dost apansız yüreğinin kapısını çaldı. Sevda ve dostlukla sarılmış yıllar 80'lerin devrimi ile üç gencin hayatını dostlukla sevdayla ve hasretle dikenli sarmaşıklar tarafından sararken Nihal için artık yaşam göğüs gerdiği bir hayata değil sırtlanmaya çalıştığı bir hayata dönüşür.