Gerçek bir kadının yaşam öyküsü...
Hep uçlarda dolaşan bir kadının; yaşamla ölüm aşkla nefret zirveyle uçurum korkuyla cesaret fedakârlıkla intikam geçmişle gelecek gazete manşetleriyle polis bültenleri... İnce yüksek topuklu ayakkabılarının üzerinde dans ederek yürüyen önüne gelen her şeyi ezip geçen bir kadın...
Ardında bir savaş alanı bırakıyor yakılmış yıkılmış tam bir enkaz. Filiz Kansu bir anarşist olarak başlamış yaşama; gemiler kaçırmış yürüyüşlerde öldürülen arkadaşlarının hesabını sormuş... Sonra sosyetenin zirvelerinde koşmuş koşmuş ve bir gün kendini aşağılara bırakıvermiş. Düşerken pek çok parçası kayalara takılıp kopsa da o yürümeye devam etmiş...
Özünde geçmişten geleceğe binlerce kadını barındırarak ve bir şövalyenin korkusuz yüreğini taşıyarak... Ölümle yüzleştikten sonra yapması gerekenleri tamamlamak için geri dönmüş her gün yanıp kendini küllerinden yeniden yaratarak... Ve aşk onu biçimlendirmiş kendi de aşkı biçimlendirerek beynindeki erkeği karşısına çıkanlara yamayarak...