Bugün içinde bulunduğumuz Antroposen yani İnsan Çağına baktığımızda iklim felaketlerinin giderek arttığı ve insanlığın geri dönüşü olmayan ekolojik bir eşiğe geldiğini söyleyebiliriz. Tanıdığımız ve yaşadığımız dünyanın ve doğanın sonuna gelmiş bulunmaktayız. İklim krizine odaklanan bu kitap iklim-insan ilişkisi bağlamında antropojenik iklim değişikliğinin ebedîleşmesini enine boyuna tartışmaktadır. Kitaptaki seçili eserlerin değerlendirilmesindeki amaç küresel iklim krizinin edebiyatla olan karmaşık ilişkilerinin neler olduğunu incelemek ve çağdaş Anglo-Amerikan yazınında ortaya çıkan "iklimkurgu" (climate fiction) adlı yeni bir edebî türü ele almaktır. İklimkurgu aslında iklim krizinin bir yaşam krizi bir anlam krizi ontolojik bir kriz ve hayal gücünün bir krizi olduğunu yansıtmaktadır.
Antroposen ve ekoeleştiri tartışmalarından yararlanan elinizdeki çalışma iklim değişikliği açısından iklimkurgunun temel özelliklerine ve paradigmalarına değinmekte iklim değişikliğinin yol açtığı toplumsal bireysel ekolojik ve politik sarsıntıların sanrıların ve dönüşümlerin kültürel bellekte ve edebî imgelemde nasıl inşa edildiğini çağdaş İngiliz roman örnekleri üzerinden açıklamaktadır. Bu eser başkalaşan hiperiklimlerden ve doğalardan iklimsel tufanla gelen dünyanın sonu tipolojisine ve tufankurguya insanmerkezciliğin ve ekomodern yapıların neden olduğu Antroposen'den iklim kriziyle gelen iklim adaletsizliğine ve ekolojik posthümanizme kadar tematik bir yelpazede iklimkurgusal eserlerdeki başat imgeleri ve izlekleri mercek altına almaktadır. Nitekim bu kitap iklimkurgunun Antroposen'in bir poetikası olduğunu iddia etmekte iklimkurgu anlatılarla insanların yerküreyi ve iklimleri başkalaştırdığının tanınmasını ve ekolojik bilinçlenmeyle Antroposen'in bilinmesini amaçlamaktadır.