Böylesine olağanüstü bir mucizeyi gerçekleştirmesini çok istiyordum. Bense hep kayıpların tanığıyım göğsümün orta yerini baskılayan geçmişin kederli gölgeleri sert ve ürkütücü duvarların nefret dolu sessizliği...
Yarının dünyasından zerre beklentisi olmayan boş bir o kadar anlamsız tümcelerin boğazıma dizilişi kederli bekleyişim...
Tarihi hafızasına kazınmamış devinimsiz bir zaman diliminin şahidiydim. Şimdi ağır adımlarla sonsuzluğa doğru yürüyor gibiydim ancak böylesine anlamsız mantık arayışımın kuşku götürmez dilsizliğini yaşıyordum.
Beni işitir miydi?
Gözlerimden akan yaşları ona tarif edebilir miydim?