Oğuzhan'ı seçen bendim. Beni seçen oydu. İlk bakışta ilk merhabada ilk öpüşte ilk sevişmemizde bizi birbirimize bağlayan bizdik. İlahi güç değildi. Hem ilahi güç dediğimiz nedir? Her birimiz Yaradan'ın bir parçasıyız. Hepimiz ona dönünceye dek yürüyoruz tekâmül yolunda. "Ene'l Hak" dediğinde kızdılar Hallac-ı Mansur'a. Ama haklıydı. Hayatımıza kimi alıyorsak bir sebebi var. "Tevafuk" kelimesine de inanırım. Her kim geliyorsa hayat yolunda karşına sana öğreteceği bir şey vardır.
Oğuzhan bana sevmeyi ait olmayı kendinden başka birine güvenebilmeyi öğretti. Renklerim yoktu o hayatıma gelmeden önce. Siyah beyaz görürdüm dünyayı kendi çerçevemden. Türlü renkler kattı hayatıma. Tuvale sürdüğüm boyalarım artık çok renkli. Yine de en sevdiğim renk onun gözlerinin kahvesi. Bana aşkı tarif et deseler binlerce tanım yapabilirim. İşim bu. Destan yazarım yazdım yazıyorum. Ama uzatmadan tek bir kelimeye indirgersem eğer "İnanç" derim.
Aşk büyük bir inanmaktır.
Kendine inanmak.
Sevdiğine inanmak.
Birlikteyken kimsenin karşınızda duramayacağına inanmak.
Ve Allah'a inanmak.
Böyle bir duygunun yalnızca Yaradan tarafından bahşedilebilecek bir lütuf olduğuna inanmak...
İnanmak...