Dil; bilincimizi algımızı dikkatimizi belleğimizi ve düş gücümüzü ele verir. Öyleyse dil bilişsel varlığımızın hem sınırlarını hem de niteliklerini belirler. Düşünce ve Dil de psikolojinin temel meselelerinden birine değiniyor. İnsanın düşünmek ve söylemek eylemleri arasındaki reddedilemez bağlantısı bilimsel bir disiplinle ele alınıyor. Lev S. Vygotsky'nin özellikle dil eğitimi üzerinde durduğu eserde; anadilin çocuklara öğretilmesi düşünce ile dil arasındaki doğrudan ilişkinin kavranması kitabın yola çıkış noktası.
Eserde dil ve düşünce iki farklı ve bağımsız süreç olarak ele alınmakta. Yazar konuşmayı ve düşünceyi ayrı fakat birbiriyle son derece ilgili mekanizmalar olarak tanımlıyor. Bu iki bağımsız süreci bir arada belli bir ilgi dâhilinde irdeliyor. Böylece konuşma ve düşünme eylemlerimizi bütün boyutlarıyla gözler önüne seriyor.