Beni bir ömür sekiz köşeli şapkasının gözünde taşıyan babamı başımın üstünde taşımak için yeniden uzun ve karlı yollara düştüm.
Yirmi beş yıl sonra bir gece yarısı kapısını çalıp ona üç günlük bir yolculuk ve ömürlük sorular bırakan Heves Ali'yi âşıkların bayramına yetiştiren Yusuf arabasının bagajında babasının eski bavulu ön koltuğunda üç telli bağlaması ve port bagajında tabutuyla bu kez toprağına evine kendine doğru yol alıyor... Babamın Bağlaması'yla Âşıklar Bayramı'nın ikinci perdesi açılıyor Yusuf o derin kuyudan çıkıyor: Upuzun bir yolda geçmişin sırlarıyla geleceğin belirsizliğiyle ve hevesinden arta kalanlarla yüzleşen Yusuf aşka ayrılığa ölüme ve yalnızlığa yakılmış yepyeni bir türküye kulak veriyor.
Cevdet Kudret Roman Ödülü Attilâ İlhan Roman Ödülü Fransa-Türkiye Edebiyat Ödülü ve Sait Faik Hikâye Armağanı sahibi Kemal Varol sinemaya da uyarlanan romanı Âşıklar Bayramı'nın devamı olan Babamın Bağlaması'nda merhaba ile hoşça kal arasındaki derin vadide yankılananlarla yine akıllardan çıkmayacak bir yolculuğa çağırıyor.
Çünkü ayrılık sadece bir insandan değil artık içinde olmadığımız bir hikâyeden de mahrum kalmak demekti.