Toplumsal yapıların anlaşılmasında dinî ve siyasi durum analizi önem arz etmektedir. Dinî inanışların kazandırdığı motivasyon toplumsal etkileşimlerde önemli bir rol üstlenmektedir. Afrika kıtasının modern tarihi incelendiğinde Afrikalı toplumların etnik ve kabilevi nedenlerle sürüklendiği çatışma ortamının aksine dinî anlamda dikkat çekici bir hoşgörü anlayışına sahip oldukları anlaşılmaktadır. Kolonyal Dönem'le birlikte bu anlayış nispeten bozulmuş olsa da bu durumun son yıllara kadar devam ettiği söylenebilir. Ancak son yıllarda çeşitli dinî kimlikler altında ortaya çıkan siyasi grupların siyasal hedeflerini gerçekleştirmek için başvurdukları şiddet ve terör olayları Kıta'nın güvenliğine büyük bir tehdit oluşturmaya başlamıştır. Kuzey Afrika ülkeleri; Mali Nijerya Somali Orta Afrika Cumhuriyeti ve Uganda gibi ülkeler bu türden hareketlerin yarattığı istikrarsızlıktan aşırı şekilde etkilenmektedir.
Bu çalışmada Kıta'nın istikrarına tehdit oluşturmaya başlayan dinî-siyasi hareketler incelenmiştir. "Dinî-siyasi hareket" kavramıyla "toplumu kendi dinî yorumları çerçevesinde dönüştürmeyi iktidarı kendi anlayışları doğrultusunda şekillendirmeyi hedefleyen hareketler" kastedilmiştir. Geleneksel dinî yapılar cemaatler tasavvufi hareketler bu kapsamın dışında tutulmuştur. Bu çerçevede yapılan değerlendirmede Kıta'da faaliyette bulunan ve bu özelliklere sahip olan hareketlerin; İhvan-ı Müslimin Selefi Şiî ve Hristiyan eksenli hareketler olmak üzere dört ana eksen etrafında odaklandığı görülmüştür. Dolayısıyla incelenen hareketler bu yönde yapılan bir tasnifle ele alınmıştır. İncelemede ele alınan hareketlerin ortaya çıkış sebepleri liderleri örgütsel yapılanmaları başlıca referansları mücadele yöntemleri vb. hususlar objektif bir yaklaşımla ortaya konulmaya çalışılmıştır.