Bu çalışmayla Râzî'nin gerçeklik anlayışı ortaya konmaya çalışılmıştır. Burada temel maksat Râzî'nin mevcudatın hakikatleri nasıl tasavvur ettiğini anlamaya çalışmaktır. Ancak burada düşünürümüzün bu konuda açık olarak veya ima şeklinde ifade ettiği fikirlerinin tavzih ve tasrih edilebilmesi için büyük üstat İbn Sînâ'nın küllîler anlayışına veya ontolojik realizmine yeri geldikçe ve sınırlı bir şekilde işaret edilmiştir.
Mevcudatın hakikati meselesinin ontolojik ve epistemolojik iki temel boyutu bulunmaktadır. Bu mesele de aslında söz konusu iki boyutuyla ele alınmalıdır. Meselenin ontolojik boyutunda mevcudatın hakikatlerinin nasıl tasavvur edildiği ve bu tasavvurun nasıl temellendirildiği üzerinde durulmalıdır. Meselenin epistemolojik boyutunda ise bu hakikatleri idrak edecek olan insan ve onun bu hakikatleri idrak süreci izah edilmelidir. Ancak burada meselenin sadece ontolojik boyutu üzerinde durulmuş Râzî'nin mevcudatın hakikati hakkındaki görüşleri de bu görüşlerin kendi içinde ne kadar tutarlı olduğu sorusu çerçevesinde ele alınmıştır. Meselenin epistemolojik veya aklî boyutuna ise yeri geldikçe kısaca değinilmiştir.