Ben beş erkek kardeşin ortancasıyım. Onların içerisinde tek okuyan benim. Hafızlığı bitirdikten sonra biraz daha Arapça okumak Kur'an eğitimimi ilerletmek isteyince babama "Ben okuyacağım!" dedim. O cevaben "Seni okutacağım!" dedi.
1945 yılında köy halkının topladığı parayla İstanbul'a gittim. Kamyonla çıktık. Manifaturacı Hasan Efendi ile birlikte gönderdiler. İstanbul'da Kiğılılardan Hacı Fahri Kiğılı'nın iaşesini sağladığı Kur'an Kursu'nda kaldık.
Bir ömrü Kur'ân okumak hıfz etmek; onu öğretmek anlamak yaşamak ve yaymak için tüketmek... Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinin Kuşçuören köyünde başlayan Kur'ân eğitimine İstanbul ve Mısır'da Ezher Üniversitesi'nde sürdüren Abdullah İşler Hoca dönemin siyasi ve ekonomik zorlukları altında hem ülkesinde hem ülke dışında ilmini aktarmak çabasıyla vaazlar vermiş; Yüce Kur'ân'ı okuyup okutacak ve yaşayıp yaşatacak öğrenciler yetiştirmek için Kur'ân kursları ve öğrenci yurtları kurmuş; hafızlar öğrenciler yetiştirmiştir. Gümülcine'den Kırgızistan'a ilme ulaşma imkânının pek sınırlı zamanlarında ve yerlerde gönüllü olarak çalışmalar yürütmüştür. Bu kıymetli âlimimizin hayatı çalışmaları dönemin şartları nehir söyleşiyle sunuluyor. Çocukları sevenleri çalışma arkadaşları ve yetiştirdiği öğrencilerinin görüş ve hatıraları da Abdullah İşler Hoca Anı-Vefa Kitabı'nda.