An ile sonsuzluk arasında derin bir ilişki vardır. Ve insan ancak ânı hissedebildiğinde zamanı aşarak sonsuzluğa yaklaşmaya başlar. Aşk olgusunu da işleyen kitap hermetik bir felsefeyle varoluş ve ölüm bilmecelerine cevaplar arar. Aynı zamanda hikayeler gündelik hayatın detaylarına gizlenmiş mucizeleri açığa çıkarmaya çalışır. Bu açıdan Paranormal Metropol'ün anti-maddesi olan eser varoluşsal anların yoğunluğunda yaşamın anlamını sorgular. Organik tarım ekoköy sokak hayvanları evlat edinme alzheimer ve ötneazi gibi alt başlıklara değinen hikayeler birbirine ince ipliklerle bağlanmıştır. Kitap nihayetinde insanın evrendeki öneminin zihin gücü deneyim kazanması ve yaratıcılığı olduğu gerçeğiyle "Yaratıyorum öyleyse varım" çıkarımına ulaşır. Edebiyat felsefe ve fiziğin birleştiği bu eşsiz yolculuğa eşlik eden okuyucuyu böylelikle kendi gerçeğine yaklaştırır.