Bir yandan Türk Devrimi'nin amaçlarının halka anlatılması ve bir yandan da kitlelerin bu amaçları algılayacak ve özümseyecek yönde "talim ve terbiye" edilmesi eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyordu. Kuşkusuz bu gereksinim kitle iletişim araçları ile karşılanacaktı. Ne ki Cumhuriyet'in bu dönemde radyo yayınları çok sınırlı bir alana ulaşabildiği gibi basın ve yazılı iletişim yoluyla da kitlelere ulaşabilmek okur yazar oranının son kerte düşük olması nedeniyle neredeyse olanaksızdı. Kaldı ki Cumhuriyet yönetiminin devrimleri özümsemiş kişilerin halkla "bire bir" ilişki kurarak onu bilinçlendirmesinin daha etkili bir yöntem olduğunu bildikleri de görülmektedir.
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Bu tür bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları Türk Devrim Tarihi'nin önemli ama ne yazık ki Halkevleri ve Halkodaları'ndaki etkin-likler bir yana bırakılırsa bugün için çok az bilinen bel-ki de hemen hiç bilinmeyen bir parçasıdır. Yrd. Doç Dr. Işıl Çakan'ın dağınık ve hatta erişilmesi gerçekten çok güç kaynak ve belgeleri bunları bir Cumhuriyet aydını bilinciyle ve tam bir bilim insanının izlemesi gereken yöntemle bizlere sunması övgüye hak kazanmaktadır.
Prof. Dr. Çetin Yetkin