Stres işgücü devir hızının ve ise devamsızlığın en önemli nedenidir. Birey çalışma ortamında iş tatminin bulunmaması durumumda öncelikle işe devamsızlık sonra işten ayrılma gibi bir yol seçebilmekte bu durumda nitelikli eleman ve verimlilik kaybı yaşanıp örgütte performans düşüklüğü iş kazaları görülme riskinin artmasına neden olmaktadır. İş kazaları sonucu personel tazminat talepleri doğmaktadır. İşletmeler stres sonucu gerçeklesen hastalıklar yüzünden ağır sağlık sigorta bedelleri ödemek zorunda kalmaktadırlar. Çalışma hayatını ve standartlarını geliştirmek için işverenin bu olaylar yaşanmadan veya işçisinin şikayetinden önce önlem alması çalışma ortamının iyileştirilmesinin sağlanması strese karşı oluşturulmuş standart ve değerlerle birlikte bir örgüt kültürü geliştirilmesinin gerekliliği açıkça ortadadır. Liderlik anlayışının geliştirilmesi tüm örgütün bilgi sahibi yapılması kişilerarası açık iletişime olanak verecek şekilde takım çalışmalarına yönelinmesi çalışanların nasıl yardım alabilecekleri konusunda bilgilendirilmesi işyeri hekimliği gibi psikolojik danışmanlık sisteminin de yasal olarak işletmelerde zorunlu tutulmasının işyerinde yaşanan stresin önlenmesi için atılabilecek adımlar arasında olduğu söylenebilir. Stresin iş yaşamı ve çalışanların ruhsal ve fiziksel sağlıkları üzerinde daha ağır etkileri oluşmadan hem bireysel hem de örgütsel bir bilinçlenme ile bu olgunun önüne geçilmeli ve daha sağlıklı çalışma ortamları yaratılmalıdır. Etkili yönetim anlayışı; kişilerin işletmenin hedeflerini ulaşmasını sağlarken onların psikolojik ve düşünsel durumlarını dikkate almak ve bu şekilde davranmak ile mümkün olacaktır.