Çalışmamızın amacı taşınmaz satış sözleşmelerinde ayıptan doğan sorumluluğun Tüketici Hukuku'na özgü hükümlerini incelemek ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Borçlar Kanunu'nda yer alan hükümlerin karşılaştırılmasıdır. Satış sözleşmelerine ilişkin genel hükümler ve esaslar Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da ise özel hükümler bulunmaktadır.
Satış sözleşmeleri günlük hayatta en çok karşılaşılan sözleşmelerdendir. Taşınmaz satış sözleşmeleri de çok sık karşılaşılmasının yanında satış bedeli olarak yüksek miktarlara sahiptir. Dolayısıyla taşınmaz satış sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü hem sözleşmenin tarafları hem de toplum açısından büyük bir öneme sahiptir.
Tüketicilerin taraf olduğu taşınmaz satış sözleşmelerinde genellikle sözleşme konusu taşınmaz barınma amaçlı kullanılan bir taşınmazdır. Bu sebeple tüketiciler bu sözleşmelerde satıcıların öne sürdüğü şartları kabul etmek zorunda kalmaktadır. Ancak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun tüketicilerin haksız ve ağır şartlar altında ezilmesini önlemek amacıyla özel düzenlemeler getirmektedir. Bu hükümlerin bilinmesi tüketicilerin haklarını öğrenmesi ve bilinçlenmesi açısından önemlidir. Ayrıca karşılaşılan uyuşmazlıklarda tüketicilere haklarının tam olarak teslim edilmesi için bu düzenlemelerin bilinmesi ve uygulanması gerekmektedir.