Bu romanda genç ve güzel bir kadın var. Dinsel açıdan tutuculuğun bile ötesine kaydırılmış batıl inançların kölesi durumundaki bir toplumda yaşamaktadır. Günün birinde de babası bilinmeyen bir kız çocuğu doğurmak zorunda kalıyor. Bu affedilmez suçtan bağışlanmaz günahtan sonra olaylar hızla gelişiyor kadın da göğsüne vurulan kızıl damgayı ömrünün sonuna kadar taşımaya mahkûm ediliyor. Ya suç ortağı?.. Ya babasız çocuğun kaderi?.. Ya sonuç?..
Bu noktada sözü romanın yazarına bırakmak gerekiyor.