Alime Serin'in kaleme aldığı Mucize Beklerken; sizi daha ilk satırından itibaren samimi sade sıcak ve akıcı üslubuyla içine çeken bir hikâye... Bu dokunaklı ve ibretlik öykü; bir solukta okunmakla birlikte insanın ruhuna usulca işleyip orayı kendine daimî bir mesken ediniyor ve okuyucusunda kalıcı bir duygu bırakıyor.
Mucize Beklerken huzurevinde gerçekten huzuru arayanların hikâyesi... Aileleri tarafından yalnızlığa terk edilmiş en yakınlarının hatta öz çocuklarının bile fiziksel ve ruhsal hâllerine duyarsız kaldıkları yaşlı insanların her şeye rağmen bulundukları ortamı ümitlerini yitirmeksizin yeşertme çabalarına şahit olacaksınız bu öyküde.
Benim adım Şeker; yaşlı elleri boş hayalleri çalınmış bir kadınım.
...
Buralardan gidiyorum; denizi kuşları göremem artık. Omuzlarımdaki yükle banka oturdum denize bakıyorum. Uzaklara çok uzaklara seyre dalıyorum. Peki ama ne bekliyorum? Burada kalma ihtimalim bile yok. Niye bu kadar alıştım komşularıma? Ayrılık zor.
...
Denize bakarken düşünceler beynimin ücra köşelerine sızıyordu. Hayat büyük bir hızla gözlerimin önünden akıp gidiyor.
...
Hayatım boyunca mucizelerin peşinde hayatın eşiğinde dolaştım. İşte bu yüzden bir adım atsam hayata açılacakmış gibi hissederdim. Mucize beklemek mucize beklerken hâlâ umut ile yarınları beklemek beni her şeye rağmen kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın hâline getirdi.
...
Şimdi de oğullarımın beni anlaması için bir mucize bekliyorum olsun istiyorum.