"Kader sadece başımıza gelen iyi ya da kötü olaylar değildi. O olaylara verdiğimiz tepkiler de kaderimizdi. Sessiz kalışımız çığlıklar atarcasına bağırışlarımız gelecekte bizi bekleyen günleri düşünerek hareket edişimiz ve her şeyin sona erdiğine inanışımız. Hepsi de alnımıza yazılan gerçeklerden kaçamayacağımız acı bir tecrübeydi.
İşte! Kimisi gözlerinin önündeki gerçeklerden kaçmak ve kendisine bile yabancı olacağı bir hayatı yaşamayı seçiyordu. Kimisi de gemisini terk etmeyen kaptan gibi kalıp sonuna kadar acılarıyla yüzleşmek ve kendisini karşılayan zor günlere inat yüreğinde kum tanesi gibi biriken umutlarıyla tepeden tırnağa fedakârlık olmak istiyordu."
İşte bu kitap; yaşadıklarına inat dimdik ayakta duran bir çocuğun verdiği mücadelenin adıdır. Hatta bu kitap; sevdikleri için hayallerinden bile bir çıpırda vazgeçebilecek onların mutluluğu için yaşayabilecek bir çocuğun yaptıklarının imzasıdır.
Haydi rengârenk hayatlarımızın aslında hangi renk olduğu-nu öğrenmek için okuyalım bu kitabı. Elbise gibi giydiğimiz hayallerimizin gökkuşağında karşımıza çıkacak soğuk gerçekleri anlamak için çevirelim bu kitabın sayfalarını ve hayat bizi defalarca yere düşürse de nasıl ayağa kalkılacağını bilmek için yaşayalım bu kitapta geçen her anı.