"Baba" dedi kızım "ben senin çocukluğunda yaşamak isterdim". Zaman zaman kahvaltıda akşam yemeğinde dışarıda dolaşırken çocuklarımla yaptığımız sohbetlerde kendi çocukluğumdan örnekler verirdim. O anki çağrışımlardan hareketle kendi hatıralarımda bir yolculuğa çıkar çocuklarımı da bu yolculukta beraber götürürdüm. Ne zamanki kızımın bu sözünü işittim içime büyük bir ağırlık çöktü. "Neler almışız onlardan onları nelerden mahrum ediyoruz böyle" dedim kendi kendime. Kendime ve kente kızdım. Bu kitap bu duyguların tetiklediği düşüncelerle ya da bu düşüncelerin tetiklediği duygularla yazıldı.
O yüzden bu kitabı kendi çocuklarıma ve mahsur kaldıkları kentlerde çocukluklarını yaşayamayan çocuklara ithaf ediyorum.