İktisat yaklaşık 150 yıldır doğa bilimlerinin izinden giderek bilimleşme yolunda önemli adımlar atmaya çalışmıştır. Fizikle başlayan doğa bilimi olma çabaları biyoloji öykünmesiyle devam etmiştir. Böylece iktisat doğa bilimlerine en yakın disiplin olarak sosyal bilimler içinde ayrıcalıklı bir yer edinmiştir. Hatta kimi iktisatçılara göre bu durum iktisadı sosyal bilimlerin kraliçesi yapmıştır. Söz konusu egemen konum ve başarılı adaptasyon tecrübesiyle iktisat diğer sosyal bilimlere de bilimleşme yolunda ciddi ipuçları sunmuştur.
Elinizdeki eser iktisadın biyolojik evrimcilikten ödünç alarak oluşan ilgili bilimleşme sürecini eleştirel açıdan analiz etmektedir. Aynı zamanda biyolojik evrimciliğin iktisada yansıyan bütün yönlerini irdeleyerek bilimler yoluyla örgütlenen Batı düşüncesinin güncel bilimsel görünümünü sunmayı hedeflemektedir. Ayrıca eser Veblen Schumpeter ve Hayek gibi Batı düşüncesine yön veren önemli düşünürler üzerinden bilim ve kapitalizm arasındaki ilişkiye dair de çarpıcı analizler sunmaktadır.