1914 yılından 1925 yılındaki Şeyh Said Kıyamı'na kadar Türkiye genelinde ve Doğu-Güneydoğu özelinde ele aldığım bu romanda tarihsel süreç içerisinde yaşanan isyanlar ve de devrimlerin sosyo-psikolojik etkileri ile bölgesel ve ulusal anlamda yarattığı sonuçları tarafsız bir gözle ele almaya çalıştım.
Kut'ül Amare Savaşı ile başlayan bu serüven Şeyh Said ve arkadaşlarının Diyarbekir'de idamı ile son bulmuştur. Romanımda geniş yer verdiğim Şeyh Said Olayı yaşanılan süreç içerisinde bölge halkında ve dahi çok geniş bir alanda etkilere zahir olduğundan o dönemi anlayabilmek adına kitabımda bu husus üzerinde gerektiği kadar durdum.
Kut'ül Amare gazisi İlmaklı Nusret'in bir güz mevsiminde aniden kaybolması oğlu Nafiz'i çok derinden etkiler. İlmaklı Nusret'in kaybolması tam da Şeyh Said Olayı ile aynı döneme denk gelir. Babasının yokluğu Nafiz'de derin bir acıya ve ızdıraba yol açar; babasız geçirdiği yıllara ve dahi güz mevsimine düşman olur.