Tezimizin gözden geçirilerek düzenlenmiş şekli olan bu çalışmada ideoloji-sanat birlikteliği ve bu birlikteliğin en güçlü temsilcilerinden biri olan Âşık İhsani ele alınmıştır. Var olduğu andan itibaren kendisine birçok manalar yüklenen ideoloji tüm kurumları ve toplumsal unsurları şekillendirme noktasında büyük bir güç olarak karşımıza çıkmıştır. Her topluluk kendi inançları doğrultusunda şekillenen bir kitleyi oluşturma sürecinde etkin bir güç olarak sanattan yararlanmıştır. Temelde kendi kitlesini genişletme kitlelerin zihinsel ve fiziksel birliğini sağlama karşı ideolojik grupları hedefine alma ve ideolojik tezlerine sanat eserlerinde yer verme bakımından benzer olan ideolojik verimler kendi ülkemizde de etkili şekilde var olmuştur. Bu işlevler köklü bir gelenekten beslenen ve toplumda öncü bir role sahip olan Türk âşıklarının şiirinde de karşımıza çıkmıştır. Toplumun her kurumunun politikleştiği dönemde toplum tarafında da bir karşılık ve değer bulan Türk âşıkları ve çalışmamızın odak noktasında yer alan Âşık İhsani ideoloji ve sanat birlikteliğini etkili şekilde sürdürmüştür. Kendi ülkesinde de yabancı ülkelerde de her adımı ve eylemi gündem olmayı başaran ve dönem âşıklarına kıyasla daha aktif bir duruş gösteren bir âşık olan İhsani hem 1960 öncesindeki söylemi ve yaşamıyla hem de 1960-1980 dönemleri arasındaki ideolojik duruşuyla hep göz önünde olmuştur. Âşık şiirine farklı ve yeni bir yön çizen İhsani'nin çizmiş olduğu bu yön âşık şiirinin toplumun tüm sorunlarına yönelen dikkatinden beslenmiş olsa da âşığın daha etkin bir konumda olduğu ve dile getirdiği sorunların çözümünde daha kolektif bir hale büründüğü yöndür.