Anadolu coğrafyasında filizlenen İslâm düşüncesi sadece geçiş güzergâhları üzerindeki bölgelerde ya da pây-i tahtta değil aynı zamanda merkezlerden en uzak mekânlarda da çiçeklerini açmıştır. Buhara'dan Rumeli'ye uzanan Uşşâkî güllerinin ağırlıklı olduğu Aydın bölgesinde özellikle Nazilli merkezden neşv ü nemâ bulan bu râyihanın bir uzak gülşeni de Bozdoğan'ın yakın ve geçmiş dönemler içindeki en önemli mutasavvıf şahsiyeti Mustafa Fethî Efendi'nin dergâhında açmıştır. Hem vehbî ilimlerden hem de kesbî ilimlerden behredâr olmak isteyenler onun etrafında bir tasavvufî muhit meydana getirme gayretinde olmuşlardır. Tasavvufî şiirin kendine çeken hikmetli yanıyla mest olan muhibbâna bir uşşâkî çiçeği sadedindeki bu Dîvân gülünün yaprakları zaman içinde solsa da ve bazı yaprakları kaybolsa da kokusunu müellifinin göçüşünden yüz yıl sonrasına değin taşımıştır. Bu çalışma ile birlikte Bozdoğanlı Mustafa Fethî Efendi'nin hayat hikâyesindeki tartışma konusu sayılabilecek hususlar bertaraf edilmekte ve kaybolmaya yüz tutmuş manzumeleri kritikleri yapılarak bir araya toplanmaktadır.