Düşünceleri beden bulmuş ve zihninde o sesin geldiği yeri ve o sesin yankılandığı ortamı yattığı şeyi ve kendi vücudunu hatta ne durumda olduğunun resmini çizmeye çalışıyordu. Zaman uzayın uçsuz bucaksız karanlığında süzülen bir toz parçacığıydı onun için. Düşündükçe bu boşluk daha da içine çekiyordu kendini ve bilinmeze doğru sürükleniyordu yavaş yavaş gözden kaybolurcasına.
Yaşam yanılsamalarla doludur. Bu nedenle zaman zaman gerçeklerden uzaklaşabiliriz ama asıl sorun kendinize yabancılaştığınızda başlar. Vedat da bilmediği bir mekânda gözlerini açtığında yanılsamalarla karşı karşıya kalır. Vedat olduğunu düşündüğü kişi midir? Vedat'ın gerçeğe ulaşma çabası içinde başlayan olaylar nasıl sonuçlanacak?
Peki siz olduğunuzu düşündüğünüz kişi misiniz?