Bu çalışma kutsal kitaplarda ön plana çıkmış peygamber kıssalarının semavi dinlerdeki yansımalarına ve bu kıssaların belâği yapısına odaklanmış bir çabanın ürünüdür. Bu eserde yukarıda ön plana çıkan bilim dallarının katkısı kaçınılmaz olduğu gibi özellikle retoriğin fonksiyonu daha fazla ve ciddi bir şekilde görülmektedir. Dolayısıyla bu kıssalarda ön plana alacağımız yöntemle belagatin zirve yaptığı Kuran'da anlaşılması zor bazı meselelerin çözümüne çalışmaya gideceğimizi söylememiz icap etmektedir.
Kuran'da geçen bazı kıssaların oryantalistler ve modernistler tarafından farklı şekillerde yorumlandığı görülmektedir. Ancak retorik bazı tahlillerle söz konusu düşüncelerin değişebileceği inancındayız. Aslında Kuran kıssalarının farklı ilimlerle bir arada tahlile tabi tutulmalarının bizi daha gerçekçi bazı neticelere ulaştıracağı düşüncesini taşımaktayız. Ancak şimdilerde böyle bir imkânın oluşmasının söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla "Tamamına ulaşılmayan bir şeyin tamamı terk edilmez" kaidesinin gereğini yapmaya çalıştık. Ayrıca söz konusu kıssaları retorik ilminin yanında bazen arkeoloji displininin anlatım tarzındaki incelikleri de göz önünde bulundurarak tahlil yapmaya çalışacağız.