Aşkın bir Tanrı inancına sahip olanlar tanrısal eylemin sınırlarını bilme ve belirlemenin insanın idrak kapasitisini aştığı hususunda hem fikirdir. Deizm de insanoğlunun tanrısal eylemin sınırlarına dönük bir inanma ve anlama biçimi olarak tezahür etmiştir. Tanrı'dan insana ve insandan Tanrı'ya doğru bir iletişim ve etkileşimin imkânına dayanan ve ilişkinin odağında teşekkül eden dinî inanç ve pratik deistik inanç biçiminde sorgulanmıştır. Bu sorugulama neticesinde Tanrı'nın âleme ve insana müdahalesini gereksiz görme inancı ortaya çıkmıştır. Tanrı'nın yetkinliğinden hareketle fiillerinin de kusursuz bir şekilde gerçekleştiği inancı âleme müdahaleyi gereksiz kılmaktadır. Yine Allah'ın insana vermiş olduğu bilişsel kapasite vahiy ve peygamberliği ihtiyaç olmaktan çıkarmışıtır. Bu çalışma bu minvalde teşekkül eden deistik anlayışın ya da deistik anlayışa yakın anlama ve inanma biçimlerinin İslam düşüncesinde var olup-olmadığını genel olarak konu edinecektir. Tanrı'nın mahiyeti âlem ve insanla ilişkisi bağlamında ileri sürülen görüşlerde deizmin iz ve izdüşümleri aranacaktır.