Bu itikad konularından mühim bir konuyla ilgili ince bir risâledir. Bu konu Allah Teâlâ'nın haddini yarattıklarının üzerinde oluşunu ve arşına istivâsını isbattır. Risâle hicrî yedinci asırda kaleme alınmıştır. Bildiğimiz kadarıyla risâle ilk defa neşredilmektedir. Risâle hacminin küçüklüğüne rağmen Selef-i Sâlih'ten mühim eserler sayıları çok olan fâideler ve büyük imamların kayıp kitaplarından bu cüz dışında neredeyse hiçbir yerde bulamayacağın nakiller içermektedir. Allah Teâlâ'dan bizi bu risâleyi hazırlamaya ve hak ile sünnete uygun şekilde üzerine ta'lîk yazmaya muvaffak kılmasını niyaz ediyoruz.
ed-Deştî (rahimehullah) bu kitapta Ehli Sünnet ve'l Cemaat ile sıfatları ta'tîl edenler arasında ihtilâf konusu olmuş meselelerden iki büyük meseleden söz etmiştir. Bu meselelerden biri Allah Teâlâ hakkında haddin isbatıdır. Risâlede bu isbat edilmiş ayrıca bunun Rab (Subhanehu ve Teâlâ)'nın yüceliği yarattıklarından ayrı oluşu ve arşına istivâsı meseleleriyle bağlantısı beyan edilmiştir. Diğer mesele Allah (Subhanehu ve Teâlâ) hakkında O'na yaraşır bir oturmanın isbatıdır. Risâlede bu isbat edilmiş bu hususta sahih ve sarih Sünnet'ten deliller ayrıca Selef-i Sâlih'in Sahâbe ile Tâbiîn tabakalarından ve onlardan sonra gelenlerden eserler zikredilmiştir.
Musannif (rahimehullah) bu kitabında sünnet ve eser ehlinin bu iki meseledeki itikadını ve sözlerini zikretmeye çalışmıştır. Ortaya herhangi bir bidat kavil ya da münker bir inanç koymamıştır. Aksine o bu kitapta ümmetin selefi olan Sahabe'nin Tâbiîn'in ve onlardan sonra gelip yolları üzere yürüyen ve izlerini takip eden din imamlarının yoluna uymaya çalışmıştır. Zaten kitap boyunca buna şahid olacaksın. Şu hâlde bu kitabı ve içerisinde Ehli Sünnet imamlarından aktarılanları reddetmekte aceleci davranma okuyucu kardeşim! Sonra onlara muhâlif duruma düşersin. Zira bu iki meselede inkârcı tavır sergileyenler genelde Âlemlerin Rabbi'nin sıfatlarını nefyeden sünnet ve tevhid düşmanları Cehmiyye olmuştur. Onlardan sonra gelip kelâmcıların kitaplarına bakmakla meşgul olan Ehli Sünnet'in bu konularda yazdıklarını okumaktan yüz çeviren kimseler de bu tavrı onlardan almıştır.