Tarikatlar yoluyla kurumsal bir kimliğe kavuşan tasavvuf dergâhlar tekke ve zâviyelerle toplumsal alanda daha da bir yaygınlık kazandı. Bu şekilde toplumsal bir tabanı olan hemen her tarikatın kedine has bazı terbiye ve tezkiye usulleri vardır. Bu metodlarla ulaşılmak istenen hedef "insan-ı kâmil"dir. Çeşitli aşamalardan geçerek bu hedefe erişen bir "mürşid-i kâmil"in rehberliğinde "mürid"in belirlenen hedefe doğru "seyr u sülûku" başlamaktadır. Bu şekilde manevî bir terbiyeden geçen müridler mürşid olma vasfını haiz olduktan sonra hem özel olarak kendi çevresindeki müridlere karşı hem de geneli itibariyle avamı irşâd noktasında birtakım faaliyetlerde bulunurlar. Örnek olma sözlü ve yazılı birtakım vasıtalarla bu faaliyetler yürütülür. Vaaz hutbe gibi çeşitli türleri bulunan sözlü irşâd vasıtalarından biri de "sohbet"tir. İşte bu çalışmamızda muhtelif yönleriyle irşâdı irşâd yollarından sohbeti ve tasavvufta sohbetin yeri ve önemini; son olarak da Nakşbendîlikte sohbeti ortaya koymaya gayret edeceğiz.