Hakça düzen; zulüm sömürü karşısında bir tarih okumasıdır. Tabiata bakarak tarihi ve sanatsal eserleri tetkik ederek arkeolojik kazılara ulaşarak tarih okuması yapılabilir.
Ancak insanlık kültürel ve ahlaki değerleri konu eden dini metinleri bunlar hurafedir diyerek okumaya değer bulmaktan kaçınmaktadır.
Öyle ki insanlık sömürü ve zulmü ört bas etmek için asırlardır tanrı varlığını ispatla geçirdi. Buna bir de Allahın kader ve ölçü üzere yaratması saptırılarak sömürü zulüm sistemi kendini kadercilik ile korumaya aldı.
insanlık kendi sömürüsünü ve sömürülüşünü izlerken bunun hurafe ve tahrifat bulaşmış bir din olduğu gerçeğini görmek istemez.
Bir metin kendinin ispatını ve meşruiyetini kendinden öncekileri tasdik şartına bağlaması güçlü bir iddiadır. İşte kur'an bir bilgi kümesi olarak kendinden öncekilerini tasdik ile tüm iddiaları alt üst etmiştir.
Öyle ki işte evrensel deklerasyon: hiçbir şeyi Allah ile bir tutmamak anaya babaya iyilik etmek çocukları öldürmemek fuhşa yaklaşmamak cana kıymamak yetim malı yememek ölçüyü tartıyı tam yapmak adil olmak sözünde durmak ki bunlar herkesin güç yetireceği beyanlardır. Bu insanlığın aklını ve bilgiyi kullananları için Allahın doğru yoludur. 6-Enam/151-153 ayetler
Roma kralı Herakliyüs Hz. Muhammed'i Ebusüfyan'dan sorar: nesebi ne (pek yücedir) o sözü daha önce söyleyen var mı? (hayır) kral soyundan mı? (hayır) kendine katılan zayıflar mı güçlü zenginler mi? (zayıflardır) taraftarları azalıyor mu çoğalıyor mu? (çoğalıyor) ayrılan var mı? (hayır) sözünde durur mu? (evet) O'nunla savaştınız mı? (evet bir biz yendik bir o yendi) neyi emrediyor? (Allah ile birlikte tanrılar edinmeyin Allaha kul olun namaz kılın doğru olun namuslu olun sılayı rahim yapın).
Herakliyüs der ki: bu dediklerin doğru ise o bu bastığım yerlere de hakim olacaktır. Ben bu peygamberin zuhur edeceğini bilirdim. Yanında olsaydım ayaklarını yıkardım.
Kur' an hem bize kendisine yapılan muhalefete dair örnekler sunar hem de biz onun kronolojik bilgisinden 7.asra kadar insanlığın zulüm sömürülme ve dalaletlerini öğreniyoruz ki bunların yer ve zamanını arkeolojik çalışmalar ile bulmak insana düşer.