Genel olarak bütün ülkelerde görülmüş olan feodal düzen kölelik düzeninin yaşanmadığı ülkelerde ilkel komünal toplumun dağılmasından doğmuştur. Savaşçı şefler ve eski köleci soylular toprakları ellerine geçirmişler ve buralarda yaşayan köylüleri toprak kölesi haline getirmişlerdir. Feodal beyler arasında da belli bir hiyerarşik düzen bulunur. Küçük toprak beyleri (vassallar) büyük toprak beylerine (senyörler) yeminli olarak bağlıdırlar. Din adamları bu düzenin tanrısal koruyucularıdır ve bunlardan en kıdemli olanlar (kardinaller piskoposlar) en yüksek feodaller arasındadır.
Feodal düzende toplumsal karşıtlık bir yanda egemen sınıf olan toprak beyleri (feodal beyler) diğer yanda toprağa bağlı köleler (serfler) olarak belirdi. Sömürü kölelik düzeninde olduğu gibi baskıya ve zulme dayanıyordu. Feodal beylerin silahlı güçleri ezilen serflerin isyan etmesini önlemekte kullanılıyordu. Yine de bu evrede büyük çapta köylü isyanlarının patlak verdiği görülmektedir. Köylü savaşları feodal düzenin bütün tarihi boyunca sürmüştür. Din ahlâk hukuk eğitim felsefe ideoloji vb. üstyapı kurumları bu düzenin üretim biçimine göre şekil almıştır.