Şairler vardı...
Şiiri gönülde duyup fikirde hummaya dönüştürerek tam altı asır yaşamışlardı. Onlar yürekleri ürpertmekten ziyade zihni sarhoş etmek için mısralar yazarlardı. Aynı dilber için sevdaya tutulup sonsuz acılar çekerlerken aynı medeniyetin genel kabulleri içerisinde bilimin sanatın felsefenin edebiyatın tarihini oluştururlardı. Asırlar geçse de hiç değişmeyen acılarının terennümüyle akılları ürperten bu silsile aynı kaderi yaşamak üzere hak edilmiş gönül erleri gibiydiler.