Filistin meselesi günümüz insanlık âleminin büyük musibetlerinden biridir. İnsan ve insan hakları konusunda birtakım hassasiyetleri olan mazlum insanların korunmasından dem vuran herkes bu meselede iddia sahibi olmalıdır ve bu meseleyi kendi meselesi olarak bilmelidir. Belki de Filistin meselesi ve faciasının tarihte az rastlanır bir facia olduğunu söylemek yersiz olmaz. Hatta bir millete karşı böylesi bir büyüklükte hadisenin de tarihte eşine az rastlanır olduğunu görüyor ve biliyoruz.
Sizlerin düşünebildiği her türlü insani musibet örneğin günahsız insanların öldürülmesi insanların yurdundan edilmesi evlerinden atılması işkence eziyet sürgün ve hapis gibi insanlık onurunu ayaklar altına alma bir grup insanın beşeri varlıklarını yok etme baskı zulüm boğma ve bu insanların bir şey yapmalarına izin vermeme gibi şeyler Filistin meselesi ve musibetinde aynı anda uygulanmıştır. Bu musibetler dünyanın herhangi bir köşesinde bir milletin başına gelmiş olsaydı bütün insanlığı yaralar ve kızdırırdı bütün bunlar Filistin meselesinde son kırk elli yıl içinde yaşanmıştır.
İnsan haklarından dem vuran kimseler eğer gerçekten samimiyseler Filistin milletinin haklarından da bahsetmelidirler. Sizler bu son kırk elli yıl içinde Filistin halkı kadar işkence görmüş musibete uğramış sevdiklerini kaybetmiş ve hakları görmezden gelinmiş kaç tane millet gördünüz? Nasıl oluyor da dünyanın herhangi bir köşesinde bu musibetlerin bir tanesi bile bir halkın başına gelse insan hakları savunucusu olduğunu iddia eden insanlar konuşmaya başlıyor ve bir şeyler yapmaya çalışıyorlar da bütün bu musibetlerin hepsini aynı anda yaşayan Filistin halkını görmezden geliyorlar?