Masanın başında sandalyeme oturmuş tekrar karşımda duran gül ağacına dikkat kesildim. Gözlerim gül ağacına takılı kalmış kendimi ona bakmaktan alamıyordum. İlkbaharda pembe pembe açmış çiçekleriyle adeta arzıendam ediyordu. Göz alıcı muhteşem güzelliği karşısında tefekkür etmemek mümkün mü? Elimde kalem karşımda gül ağacı ben öylece dalmış seyrediyorum. Derken bismillah deyip yazmaya başladım.
Buraya yeni taşındığımda onu kiraz ağacı sanmıştım. Sonraları öğrendim gül ağacı olduğunu. Gerçek güle benzeyen çiçekleri insanı cezbediyor subhanallah deyiveriyordum. İç içe katmanlar halinde nazik ve narin çiçekleriyle kendine bakanın gönlüne huzur veriyordu. Göze sürur eden güzelliği insanı kendine çekiyordu.