Dış doğal dünyada her olayın ya da olgunun bir nedeni olduğu gerçeğini ifade eden nedensellik anlayışı yalnızca düşünce tarihi boyunca bilimsel düşüncenin en önemli temel ilkelerinden birini teşkil etmez aynı zamanda en tartışmalı felsefî ve teolojik konular arasında yer alır. Dolayısıyla başlangıcından itibaren İslâm kelâmında özü en çok tartışmaya açık olan konulardan biri de hiç kuşkusuz neden kavramı ve nedensellik sorunudur.
Doğrusu Kadı Abdülcebbâr nesneler ve olgular arasında sâbit düzenliliklerin tekdüzeliklerin ve yasallıkların varlığını doğrudan ve dolaylı eylemler üzerinden düşünür ve katı bir determinizme değil ama kısmî bir sürekliliğe ve zorunluluğa dayalı olumsal ve esnek bir nedensellik görüşünü benimser. Kadı kelâmî düşünce sisteminde böylesi bir kısmî süreklilik ve nedensellik anlayışının temel dinamiklerini ortaya koyarken bir yandan tabiatçılığa eğilim gösteren en-Nazzâm Muammer ve el-Câhız gibi Mu'tezilî yandaşlarının tabiat nazariyelerine karşı çıkarken öte yandan Eş'arîlerin nedenselliği inkârına bir dizi eleştiriler getirerek orta bir yol izler.
Okuyucu bu çalışmada son dönem Mu'tezile mezhebinin en meşhûr kelâmcısı Kadı Abdülcebbâr'ın ortaya koyduğu kelâmî düşünce sisteminin sınırları içinde nedensellik kuramının mahiyetini aydınlatmaya ilişkin Tanrı evren ve insan ekseninde çarpıcı özgün ve açıklayıcı birtakım tartışmalar çözümlemeler ve değerlendirmelerle karşılaşacaktır.