Türkiye'de siyasal yaşamın asli unsuru olan partilerin kurulup yaygınlaşması olumsuz birkaç denemenin ardından ancak 1945 yılından sonra gerçekleşebilmiştir. Bu tarihe kadar kurucusunun Mustafa Kemal Atatürk olduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısında faaliyet gösteren tek parti olmuştur. II. Dünya Savaşı sonrası Türkiye'sinde gerek iç dinamikler ve gerekse dış etkenlerden kaynaklı olmak üzere siyasi partiler yeniden kurulmaya başlamıştır. CHP içerisinde yaşanan anlaşmazlıklar dörtlü takririn reddedilmesi gibi sebeplerden ötürü 7 Ocak 1946 tarihinde Demokrat Parti (DP) kurulmuş ve Türkiye'de çok partili hayata geçiş süreci resmen başlamıştır.
Çok partili hayata geçiş süreci Türkiye'nin birçok kentinde farklı gelişmelere neden olurken geçmişten günümüze önemli bir merkez olan Eskişehir'de de birtakım yaşanmışlıklara sahne olmuştur. Eskişehir'in Demokrasi Serüveni (1946-1960) başlıklı bu çalışma hem ülkemizde hem dünyada son dönemde gündemde olan yerel tarih araştırmaları bağlamında düşünüldüğünde oldukça kıymetlidir. 1946 yılından itibaren Eskişehir kentinin siyaset anlayışını siyaseti algılama yapma ve yaşama biçimini gözler önüne seren eser özellikle yerel basından faydalanıldığı için önemlidir. Eskişehirlilerin kentlerindeki siyasi yaşamı öğrenip zihinlerindeki sorulara cevaplar bulacağı çalışma önemli bir araştırmanın ürünü olarak vücuda getirilmiştir.
Doç. Dr. Mikail KOLUTEK