Günümüzde modernizm ve materyalizmin de dayatmasıyla seküler anlayış karakterinden etkilenen İslam toplumu birçok yönden olduğu gibi tesettür ve tesettürün üzerine bina edilmiş olan hayâ kimliğinde de ciddi sorunlar yaşamaya başlamıştır. Başörtüsünün olmadığı iddiasıyla başlayan bu kısır tartışma zaman içerisinde sadece başörtüsünden müteşekkil bir tesettür anlayışının oluşmasına evrilmiştir. Bu çalışma bir kimlik olarak tesettürün tarihi süreç ve İslami algıda nereye oturması gerektiği ve bunun tesettür âyetlerinde hayâ ve iffetle oluşturmuş birlikteliğin keyfiyetini ortaya koymayı amaçlamıştır. Çalışmanın akışı içerisinde maksadı aşan hatalı bilgi yanlış ifade ve kastı aşan yaklaşımların olması kaçınılmazdır. Bu çerçevede sonraki baskılar için çalışmaya yapılacak katkılar çalışmanın kaleme alınmasındaki maksat olan Hak rızasından ortak istifadeye sebep olacağı kanaatinde olduğumuzun bilinmesini isteriz.