Osmanlı Devleti'nin son yüzyılında yayın ve basın faaliyetleri hız kazanmıştır. 19.yy.'ın ikinci yarısından itibaren gazete ve dergi faaliyetleri çoğalmıştır. Tercümân-ı Ahval'in (1860) başını çektiği yayın faaliyetleri hem siyasal hem ticari hem de edebî anlamda birçok yenilik ve farklılığın yayın dünyamıza girmesini sağlamıştır. 1895'te kurulan ve Batılı anlamda birçok yeniliğin ve başarılı ürününün sergilenmesini sağlayan Servetifünûn edebî topluluğu da Servet-i Fünûn dergisinin ürünüdür. Onun sanat ve hayat anlayışı karşısında duran muhalefet eden ve onları benimsemeyen birçok yayın da ortaya çıkar. Servetifünûn'un karşısında Ahmet Mithat Efendi'nin Tercümân-ı Hakîkat'i (1878-1921) geleneği çok dışlamadan kendi toplumuna yabancılaşmadan yenileşmeyi savunur. Onun açtığı yoldan Baba Tahir olarak bilinen Mehmet Tahir'in sahibi olduğu Bahar (1883) Malumat (1895-1903) Servet (1898-1903) Musavver Fen ve Edeb (1899-1903) ve İrtikâ (1899-1904) özellikle Servetifünûncuların kullandıkları dil üzerinden onlara yüklenirler.
Edebiyatımızın gelişim çizgisi genel olarak Servetifünûn üzerinden değerlendirildiği için geleneği dışlamadan yeniliğe yürümeyi amaçlayan basın ve yayın organları ihmal edilmiştir. Bu konuda umumiyetle yüksek lisans tez çalışmaları yapılmaktadır. Ancak mezkûr çalışmaların kitaplaşma oranları biraz düşüktür. Okuyacağınız bu kitap bu karanlığı aydınlatmak için yakılan bir mum ışığı gibidir. Umarız bundan sonra bu tür yayınlar artar ve edebiyatımız tek bakış açısından değerlendirilmez.