Bir ''izin'' peşinde...
Geçmişin geleceğindeki bugünde.
Ne geçmişin ''izinden'' kurtulabildik ne de geleceğe ''iz'' sürebildik.
Yolcuların aynı olduğu yollarda çıkılan bir yolculukta yol alamamakta geçmişin bir ''izi'' ise.
Sunulan izlerin hislerinde ''is'' oluşlarımızda
susturulan yaşam alanı da yolların yılları değil midir?
Düşüncelerimizin düşleri arasında nefes alışlarımız
ardında yaşayamamanın gerçekliğinde
yollarında inip çıktığımız...
Gözlerimize çöken isler ile gizli kalan izler arasında bir gülümseyişin göz doluşu ile başlayan nefes alışımız.
Uçurumun kenarında topukların yılların yorulmuşluğunda ne yana bakarsın da? Öne yığılıp gitmek istersin...
Umuduyla umarsızlığının her hâlinde bin bir renk hâli ile.
Anlatış mıydın? Anlayış mıydın? Aldatış mıydın? Hayat diye seslenişlerimizde.
Görülmemiş gizliliğinde.
Taşlı tozlu bir yolda tökezleyerek düşüşlerimizde ayrı apayrı yara aldığımız.
Bilinmezliğin belkileriyle...
Umarsızlığın umuduyla...
Geçişlerin olduğu geç kaldığımız. Gelmeyen ama hep geçen bir hayat için.
İzlerin geçmişindeki bizlere doğru yol almaya...