Saçaklızâde Maraş'ın yetiştirdiği Osmanlı döneminin ünlü alimlerinden biridir. Tahsil için çeşitli ilim merkezlerine seyahat etmiş tahsilini tamamladıktan sonra memleketine dönerek ders vermeye başlamış böylece öncelikle kendi bölge halkına hizmet etmeyi tercih etmiştir. Buna paralel olarak yazdığı eserlerle de bütün dünyaya hizmet vermeyi başarmıştır. Eserlerinde daha çok tefsir tecvid kıraat gibi Kur'an ilimleri ile fıkıh ferâiz eğitim mantık akâid ve tasavvuf alanlarında yoğunlaşmış muhtelif alanlarda otuzu aşkın eser vermiştir. Eğitim alanında kaleme aldığı Tertîbu'l-ulûm adlı eseri ülke sınırlarını aşan bir üne kavuşmuş araştırmalara konu edilerek hakkında yüksek lisans tezi yapılmıştır. Bu eserinde ilimlerin tertibi yanı sıra eğitim problemlerine de yer vermiş ayrıca eğitim ve öğretimde kalite ve verimi yükseltmek için uyulması gereken birtakım kurallara da yer vermiştir. Saçaklızâde'nin "İlim maluma tabidir" genel kuralına göre yaptığı taksim son derece önemlidir. Burada öğrenilmesi gereken ilimlerin önceliği kişinin içinde bulunduğu anlık durumun gereksinimine göredir. Diğer bir ifade ile önceliğin belirleyicisi gereksinimdir. Bu ilim dînî olabildiği gibi dînî olmayan da olabilir. Bu genel kurala göre malum farz vacip veya sünnet ise onu bilmek veya öğrenmek de farz vacip veya sünnettir.
Kişinin içinde bulunduğu durumla ilgili bilmekle mükellef olduğu hususları yani ilmihâli bilmesi farz-ı ayındır. Bu mükellefiyetler; inanmak yapmak ve terk etmek/sakınmak şeklinde üç farklı eylemi kapsar.