Yaşamımızın üçte biri uykuyla geçer. Yine de az sayıda insan uyku ve uykusuzluk üzerinde kafa yormuştur. Neden uykumuz gelmez hangi faktörler uykusuzluğa neden olur? Neden rüya görürüz? Bununla nasıl baş edilmelidir? İnsanlığın yaşam ritmini güneşin doğuşuna ve batışına göre hazırlamak mecburiyetinden vareste kaldığı modern çağda; bilimin felsefenin ve meditasyon tekniklerinin uykusuzluk problemi hakkındaki tespit ve önerileri nasıl bir çeşitlilik ve derinlik arz etmektedir? Uykusuzluk probleminden mustarip olan Benjamin Franklin "vakit nakittir" diyerek uyuyamadığı zamanları çalışmak suretiyle değerlendirmişti. Nietzsche gibi birçok ünlü felsefeci uykuyu ve uykuculuğu küçümsüyordu. Buna mukabil Descartes uykuya büyük önem atfederdi. Peki uyuyamayan kişi kaderini mi kabullenmelidir yoksa doğru yöntemlerle problemin üstesinden mi gelmeye çalışmalıdır? 17 yıl boyunca uykusuzlukla savaşan Anders Bortne bu konudaki tecrübelerini araştırmalarını ve tavsiyelerini içten bir üslup ve nesnel bir yaklaşımla okuyucuyla buluşturuyor.