Nübüvvet silsilesinin son halkası olan Hz. Peygamber'e miladi 610 yılında indirilmeye başlanan Kur'ân-ı Kerîm'in ilk inen sürelerinde de mülk konusu zenginlik bağy tuğyân zayıf ve kimsesizleri ezme insanın aşırı mal sevgisi hırs mal çokluğuyla övünme ve ekonomik rekabet üzerinden sıklıkla gündeme getirilmiştir. Toplumda bir kısım insanların meşru olmayan yollarla mülk edinmesi ve mülkünü çoğaltmak için yetimin (Mâûn 107/2) miskinin (Fecr 89/18) ve fakirin en temel haklarını çiğneyecek kadar azgınlaşması şiddetli cehennem azaplarıyla tehdit konusu edilmiştir.
Kur'ân-ı Kerîm'de "mülk" kavramı iki esas noktada yoğunlaşmıştır. Bunlardan birincisi "Mülkün Allah'a ait olduğu" hakikatidir ki Allah'ın evrene ve içindekilere sahipliğini ve mülke mutlak hükümranlığını ifade eder. İkincisi ise insanların mülke sahip olmaları mülk edinme yöntemleri ve ondan istifade etme davranışlarının olumlu ve olumsuz örnekleridir.