'Saat dokuz buçuktu. Yeniden şehir merkezine doğru yürümeye başladık. Karar vermek için birbirimizle konuşmamız gerekmiyordu. Prof benim ne istediğimi biliyordu ben de Prof'un ne istediğini biliyordum. Lena'yı bulmak istiyorduk. Lena'yı bulmak zorundaydık! Bu iş bütün gecemizi asla bile onun izini bulmak zorundaydık.'
Pelle Çinlilerinkini andıran çekik mavi gözleriyle çok güzelbir kız olan Lena'yla karşılaşınca çok etkilenir. Ama Lena'nın nerede yaşadığını bile öğrenemez. Daha önce Neonazi çetesine bulaşan Uçucu'nun ise başı yine derttedir. Annesi tramvayın altında kalınca bir kliniğe yatırılan Uçucu yetiştirme yurduna gönderilir. Pelle ile Prof gazetede yetiştirme yurduna bir saldırı yapıldığını okurlar. Gazetede çalışan Prof'un ağabeyi Göran'dan aldıkları bilgiye göre bunu yapan Uçucu ile arkadaşı Stein Hansen'dir. Pelle ile Prof Uçucu'yu bulup ona yardım etmek için işe koyulurlar. Uçucu'yu ararken Pelle ile Prof'un yolları Lena'yla kesişir. Pelle ile Prof araştırdıkça uyuşturucu ve fahişelik batağına saplanmış gençlerle karşılaşırlar. Hayatlarında ilk kez yetişkinlerin dünyasının gerçek yüzüyle karşı karşıya kalan Pelle ile Prof gördüklerinden dolayı dehşete kapılırlar.