Üstat Ma'rûf:
- Fırsat kolluyor. Şu küçük alanı görüyor musun? Lanet olası bir makinalı tüfek Yahudi mahallesindeki yüksek bir binanın çatısından bu alana hâkim noktadan bakıyor. Dün bir adam öldürdüler. Bugün nerdeyse bir çocuğu öldürüyorlardı. Sabahın erken saatlerinde üç kediyi vurdular.
- Kedi mi?
- Evet makinalı tüfeği kullanan kişi bize sizden hiç kimse kurtulamayacak mesajı vermek istiyor. Çok iyi nişan alıyor yarım kilometreden belki de daha fazla uzaklıktan kedileri vuruyor. Büyük bir ihtimalle dürbün kullanıyor.
Üstat Ma'rûf cebini yokladı kısa bir kalem çıkardı ve oturdu.
- Hadi gel sana durumu açıklayayım.
Mansur yanına oturdu. Üstat Ma'rûf'un parlak beyaz taşın üstüne yavaş ve dikkatlice çizmeye başladığı kavisli çizgileri takip etmeye çalıştı.
- Akka yolu doğudan gelir ve kuzeye doğru tırmanır. Buradan da kayalar ve yaban kekiği ile kaplı tepenin etrafında yarım daire oluşturarak Safed'e doğru iner. Safed'in merkezi ulu bir tepe gibi yükselen yorgun eski çoğu kısmı harap olmuş bu kaledir desek şehri tasvir etmek daha kolay olur. Bu kalenin batı tarafında el-Ekrâd[1] Mahallesi bulunur. Doğuya iki tarafa doğru Yahudi Mahallesi kalenin güney tarafına doğru da el-Vatâ Mahallesi uzanır. Çarşı ise el-Vatâ Mahallesi Yahudi Mahallesi ve Kale Mahallesi arasında bulunan kırağısı üzerinde taze kokuların yayıldığı küçük bir toprak parçasıdır. Kemerli ağır taşlarıyla kalenin taçlandırdığı tepeye tırmanmak için sanki soluk soluğa bir çabaya girmiş gibi görünen evler çarşıdan tepeye doğru dağılmıştır.
[1] Kürt Mahallesi anlamına gelir.