"Bakışlar vardır
Rengârenk uçuşurlar
Ah onlar ki dilden önce konuşurlar"
Şiiri "insanın ağır yüküne omuz veren bir dirim bir denge bir onarım işâreti" olarak gören Adem Kandemir bu kitabı için şöyle der: "Bütün çabası gözü pek bir serinlik bir teselli kıvılcımı düşürmek yürek taşmalarına."
...
" Bilmez misin? Ne dündesin ne yarında
Bu gündesin şimdi nerede isen orada
Öyleyse gökler çatlamadan yer savrulmadan
melekler çekilmeden kendi katlarına
geri çağır unuttuğun o kaçak rûhu
Dirim suyu bereketli bir ad ver ona
Sarıl cesâretin kamçısı korkuya
Sarıl kalbin meşalesi umuda
Ölüye can veren ışığın damarına gir
Yere çal kurnazların cehennem cennetini
İçten dışa dıştan içe
yürü kanın etin kemiğin ötesine
Yürü delişmen bir tohum gibi
Bırak bırak kalsın ne ise o dünyâ
Çık kendi dağına kendi şarkını söyle
Tanı kendini bil anla ışı ışıt
Kapı aç o muhteşem bilmeceye
..."